30 Ocak 2014 Perşembe

Bulunmaz Asılsız İhbarcı Demirkanlı'nın avukatı Kayışlı'ya ders veriyor!

T.C.
İSTANBUL 
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA


SORUŞTURMA NO: 2013/176088


KONU: Sayın Savcı Hüseyin Öz'ün inisiyatifindeki dosyaya sunma işi.

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı tarafından adalete, hakka, hukuka, içtihada, kanuna, mevzuata aykırı bir anlayışla anlatılan ve "5" maddeden oluşan "OLAYLAR" dizisini adalete, hakka, hukuka, içtihada, kanuna, mevzuata uygun bir dille anlatırken, Avukat Reyhan Kayışlı'nın sözlerini cımbızlama yöntemiyle değil, somut olarak alıntılayarak görüşlerinize sunmayı bir borç biliyorum... Oysa, Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın avukatı Reyhan Kayışlı, adaleti, hakkı, hukuku, içtihadı, kanunu, mevzuatı yanıltmak için, benim sözlerimi cımbızlama yöntemleriyle saptırarak size sunmayı daha ikna edici bulmuş olmalı ki, somut gerçeklik yerine, cımbızlanmış gerçeklikten yana hareket etmiş...

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

1 - Şüpheliler, uzun süredir müvekkil hakkında internet ortamında hakaret, iftira ve küfür içerikli yayınlar yapmaktadır. Şüpheli Coşkun Büktel, daha önceki bu nitelikli yayınlarından dolayı, müvekkilin şikâyeti üzerine İstanbul 12. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/2492 E sy dosyası ile yargılanmış ve hakaret suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir. Müvekkilin şüpheli Coşkun Büktel aleyhine İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/637 E sy dosyası ile açtığı manevi tazminat davası ile halen sürmektedir.

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

1 - Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı, "SUÇ VE CEZA" diyalektiğiyle değil, husumet duygusuyla dilekçe yazmaya alışmış biri olarak, henüz ilk tümcede adalete, hakka, hukuka, içtihada, kanuna, mevzuata taban tabana karşıt, hukuksuz bir ifade kullanıyor...

Malûmunuz, her ceza, bir suçun tanımı sonucu verilir. Avukat olmasına ve İstanbul Barosu'na kayıtlı bir kişi olmasına karşın, en basit hukuk terminolojisini bile ciddiye almayan Reyhan Kayışlı, hem kendisini ve hem de müvekkili Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı çok zor durumda bırakıyor. Nasıl? Sabrınıza sığınarak, ilk tümceyi buraya aktarmak istiyorum:

"Şüpheliler, uzun süredir müvekkil hakkında internet ortamında HAKARET, İFTİRA ve küfür içerikli yayınlar yapmaktadır."

Tümcedeki özneler belli: Coşkun Büktel ile Hüseyin Hilmi Bulunmaz. Suçlananlar net. Suçlar net mi? Hayır net değil! Neden değil? Şöyle ki:

Türk Ceza Kanunu, soyut bir nedenle değil, gayet somut gereksinimler sonucu oluşturulmuştur ve işbu yasanın 125. Maddesi "HAKARET" suçlarına karşı düzenlenirken, TCK. 267. Madde "İFTİRA" suçlarına yaptırım uygulanabilmesi için oluşturulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, yasalarla yönetilen bir ülke olduğu ve "SUÇ" bir "CEZA" maddesiyle sınırlandığı için, biz, ağzımızdan yada kalemimizden çıkan her sözcüğü, pırlanta terazisiyle tartarak dile getirmeliyiz... Hele ki, bir hukukçuysak, suçlama sözcüklerinin hangi yasa maddesine uygun düşeceğini çok işi düşünmeliyiz. Biz yukarıdaki tümcede, hangi sözcüklerle suçlanıyoruz: "HAKARET" ve "İFTİRA" sözcükleriyle... Peki, "HAKARET", Türk Ceza Kanunu'nun hangi maddesine tâbi? 125 Maddesi'ne tâbi. Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Av. Reyhan Kayışlı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Müracaat Savcısı'na hangi maddeyle başvurmuş? TCK. 125. Madde'yle. Biz, her ne denli "HAKARET" suçunu işlememiş olsak da, Reyhan Kayışlı, bize "HAKARET" suçunu yüklemek istediğine göre, en doğal hakkı olarak, bizim hakkımızda TCK. / 125'den kamu hukuku dâvâsı açtırmak istiyor? Böyle bir istekte bulunabilir mi? Bulunabilir... Bizi "İFTİRA" ile suçluyorken ne yapması gerekir? Bizim hakkımızda, TCK.'nun 267. Maddesi'nden suç duyurusunda bulunabilmesi gerekir. Böyle bir suç duyurusunda bulunuyor mu? Hayır, zinhar bulunmuyor. Peki ne yapıyor?! Sayın Savcı'nın dalgınlık ânına denk gelecek gayretle, bizi "İFTİRACI" olarak tanıtlamaya çalışıyor: Adalete, hakka, hukuka, içtihada, kanuna, mevzuata çok aykırı davranarak, "SUÇSUZ CEZA" talebinde bulunmuş oluyor. Yasal mevzuat el verirse, Avukat Reyhan Kayışlı'nın bu gayrimeşru davranışı nedeniyle, hem kendisi hakkında, hem de azmettiricisi olduğunu düşündüğüm müvekkili Mustafa Şükrü Demirkanlı hakkında "DÂVÂCI VE ŞİKÂYETÇİ" olmak istiyorum...

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

2 - Müvekkile karşı hakaret eylemlerinde diğer şüpheli ile birlikte hareket eden Hilmi Bulunmaz hakkında da yine müvekkilin başvuruları ile açılmış çok sayıda ceza ve hukuk davası ile soruşturma dosyası bulunmaktadır. Şüpheli Hilmi Bulunmaz bu eylemlerinden dolayı birçok kez mahkûm edilmiş olup, söz konusu dosyaların UYAP ortamından görülmesi mümkündür.

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

Şikâyetçi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı, bütün dâvâlarda, bütün dosyalarda, bütün duruşmalarda ne yapıyorsa, yine aynısını yapıp "hukuk topunu" hukuk sahasında tutmak yerine, sürekli olarak taca atıyor. Herhangi bir dâvânın "UYAP ortamından görülmesi mümkündür." demek, gayet büyük bir anlam taşımıyor. Oysa ki bir hukukçu ne yapması gerekir? İddiasını kanıtlamak için, delil kaynağını, sunduğu belge içeriğine alıntılaması, kaynaştırması gerekir. 

Şikâyetçi Mustafa Şükrü Demirkanlı ve vekili Avukat Reyhan Kayışlı, iki başına hareket etmeyip, 1100 kişilik ilginç "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" örgütüyle de birlikte hareket ediyorlar. Örgüt lider kadrosu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi yöneticileridir. Yönetici kişiler hakkında açtığım dâvâlar için, "UYAP ortamından görülmesi mümkündür." gibi, "işi yokuşa sürecek" kurnazlıklar yapmayı zinhar doğru bulmadığım için, gayet net ve çok somut bir dille, yönetici kadroya karşı şimdilik on üç dâvâ açtığımı hemen belirtiyorum:

İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/663
İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/523
İSTANBUL 8. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/843
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/664
İSTANBUL 22. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/551
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/943
İSTANBUL 24. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2013/201
İSTANBUL 40. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2023/399
İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/481
İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/423
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/230
İSTANBUL 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin yönlendirdiklerinin dâvâları:

İSTANBUL 1. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2010/8930 
İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2010/8
İSTANBUL 7. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/217
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 15. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/899
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/166
İSTANBUL 28. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/469
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/3131 
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/3218
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/268
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ -2010/337 
İSTANBUL 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2010/445
İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -  2010/278
İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2013/400
İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/650 
İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/167 
İSTANBUL 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/78
KADIKÖY 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2010/236
ANADOLU 40. SULH CEZA MAHKEMESİ -  2013/854
KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/289
KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/536 
KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012 / 597 
TRABZON 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/256
MANİSA SOMA SULH CEZA MAHKEMESİ -  2011/578

Ayrıca karşılıklı olarak onlarca soruşturma (Bâzı örnekler):

DEMİRKANLI'NIN HAKKIMDA YAPTIĞI "ASILSIZ İHBAR":

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu - Soruşturma No: 2013/72962 - Karar No: 2013/30165)

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/53606

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/58063 
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/72343
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/88004
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/102971
ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/75791

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

3 - Haklarındaki mahkûmiyet kararlarına rağmen şüpheliler müvekkile yönelik hakaret içerikli yayınlarını sürdürmektedirler. Son olarak Müvekkilin, Hilmi Bulunmaz hakkındaki şikâyetleri ile ilgili savcılığa verdiği bir dilekçe üzerine hem Hilmi Bulunmaz, hem de Coşkun Büktel müvekkil hakkında hakaret içeren yayınlar yapmıştır. Hilmi Bulunmaz, kendisine ait blog sitesinden http://www.tiyatroyun.blogspot.com/2013/11/blog-post_9584.html linki ile "Bulunmaz, şikâyetini geri çeken asılsız ihbarcıyı hukuk minderine çekti!" başlığı ile savcılığa verdiği dilekçeyi yayınlamıştır. Şüphelinin, yayınlanma tarihi 24.11.2013 olarak görünen ve "dilekçe" adı altında halen yayında olan yazısında müvekkil hakkında;

* ..."zâten zaman zaman "ASILSIZ İHBAR" yapma alışkanlığı içinde bulunan Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın,..."

* "Mustafa Şükrü Demirkanlı, takma adlı şahıs Burak Caney'le (Burak Caney kendisi olabilir) bana karşı "BİRİNCİ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" düzenledi..."

* "Mustafa Şükrü Demirkanlı, takma isimli Burak Caney'le başarı elde edemeyeceğini anlayarak, kendi adını kullanıp, bana karşı 1100 imzalı "İKİNCİ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyebildi..."

* "...benim hakkımda "ASILSIZ İHBAR" metni yazabilen şikâyetçi 301. Madde'den yargılanmam için olağanüstü bir çaba harcamasına karşın, Sayın Savcı'nın hukukî çabası sonucu, benim aklanmama ve kendisinin "ASILSIZ İHBARCI" olmasına neden oldu..."

* "...ÂDETA benden para sızdırmak ister gibi, anlamsız, gereksiz manevî tazminat dâvâları açıp, benden gelir kaynağı oluşturmak isteyen ve tam tamına 1100 kişiden müteşekkil bir 'LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ' görünümlü "alternatifi hukuk" yapısı oluşturmuşlardır..." 

* "...yüz tane bile satılmadığını tahmin ettiğim Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni bir "şantaj aracı" gibi kullanarak, Mustafa Kurt'tan reklâm (PARA) alabilmektedir..."

* "Mustafa Şükrü Demirkanlı, hem SABIKALI bir "HAKARETÇİ", hem de şu ânda kendisine karşı açtığım yedi dâvâyla yargılanmaktadır..." cümleler sarf etmiştir. 

Şüpheli, müvekkili "asılsız ihbarcı", "hakaretçi" gibi sıfatlarla anmış; ayrıca müvekkilin kendisinden "para sızdırmak amacıyla" bir "linç kampanyası örgütü" kurduğunu, sorumlu yazı işleri müdürü bulunduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisini "şantaj aracı" olarak kullandığı iddiasıyla onur kırıcı eylemler atfederek müvekkile karşı TCK 125. Maddesinde tanımlı hakaret suçunu işlemiştir. 

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı hakkında şimdilik kaydıyla yalnızca bir tek suç duyurusunda bulundum... Bu suç duyurusu, şu ânda soruşturma aşamasında ve öyle sanıyorum Avukat Reyhan Kayışlı, "DÂVÂCI VE ŞİKÂYETÇİ" olduğum işbu dosyayla yargılanacaktır. Kendisi bana karşı, alenen, binlerce, belki milyonlarca insanın karşısındayken twitter sosyal paylaşım sitesinde "HAKARET" 
edebilmiştir. Bunu neden yapabilmiştir?... Benim karşıma çıktığı bütün dâvâlarda, bütün dosyalarda, bütün duruşmalarda hukukî olarak daima yenilmiştir. Yenilmişlik duygusunu içine sindirip, sakin bir hukukçuluk yapmak ve yasa maddeleriyle suçlamada bulunabilmek yerine, ikide bir "HAKARET, HAKARET, HAKARET" sözcüğünü bir tespih tanesi gibi kullanan Sayın Avukat Reyhan Kayışlı, bu davranışıyla, "ÂDETA" karalamada bulunarak, karakuşi yöntemlerle beni "mahkûm ettirmek" istiyor. Benim hakkımda üç kez suç duyurusunda bulunmasına karşın, "KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARAR" aldığı için "bana karşı husumet duyguları besleyen" Sayın Av. Reyhan Kayışlı, kendisini zinhar ilgilendirmeyen bir durum nedeniyle beni anlamsızca, gereksiz yere; "T.C.İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖZEL SORUŞTURMA BÜROSU" makamına "İHBAR EDEN" ve böylece bu sıfatını kendisine uygun görüp, bir "İHBAR DİLEKÇESİ" yazarak, benim sıfatımı da "İHBAR EDİLEN" olarak düzenleyebilen müvekkili Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın da Sayın Savcı Halûk Gedikli tarafından "KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR" belge alması, "İKİLİ" hukuk tanımazı çileden çıkardı. Canları sıkıldıkça beni ve Cokun Büktel'i mahkûm ettirmek için demokratik yasa maddelerini antidemokratik bir dille kullanarak, daima ikna ve yineleme yöntemine sığınan "İKİLİ" şahıslara karşı ciddî yaptırım uygulama zamanı geldiği kanısındayım. Yinelemekte pek yarar görüyorum ki, eğer yasal mevzuat elverirse, bu "İKİLİ" caydırılmak için yargılanarak cezalandırılmalıdır.

Ben, bu "İKİLİ" hakkında yazdığım bir tek virgülü bile silmezken, bu "İKİLİ", hem de yargılanma sürecine giren "HAKARET İÇERİKLİ YAZILARININ TÜMÜNÜ" silerek, delilde karartma suçu işleyerek, hukuka aykırı eylemliliklerini sürdürmektedir. Sayın Savcı eğer uygun görürse, bütün bunların belgelerini teker teker makama sunabilirim!...

Benim hakkımda "ASILSIZ İHBAR" eylemine tenezzül eden Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya, "Şişli Polis Merkezi Amirliği"nde belirtmiş olduğum gibi, "ASILSIZ İHBARCI" sıfatını kullandığımı sürekli olarak ikrar ettim. Sayın Savcı Halûk Gedikli'ye verdiği şikâyet dilekçesinde de, kendisi için "İHBAR EDEN", benim için "İHBAR EDİLEN" ve dilekçesinin üzerine "İHBAR DİLEKÇESİ" yazabilen Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya, "Özel Soruşturma Savcısı" Sayın Halûk Gedikli "KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARAR" vererek bence, aynen şöyle söyleyebilmiş oldu: "ASILSIZ İHBARCI" 

Halkın deyimiyle "VATAN HAİNLİĞİ" algısını içeren "suçlara karşı bir yöntem" olarak geliştirilebilmiş Türk Ceza Yasası'nın 301. Maddesi nedeniyle beni çok gereksiz yere yargılatarak yıllarca hapiste çürümeme neden olmak isteyen Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya neler demeliydim? "ASILLI İHBARCI" mı diyebilmeliydim? Mustafa Şükrü Demirkanlı, bizim hakkımızda da 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyip, sanatsal ifade olanaklarımızı ilga ve imhâ ederken, bununla yetinmeyerek, benim hakkımda "VATAN HAİNLİĞİ" ile "ASILSIZ İHBAR" eylemine tenezzül ederken, tabiî kendisi hakkında "ASILSIZ İHBARCI" deme hakkımı kullanırım!... 

Mustafa Şükrü Demirkanlı ve Avukat Reyhan Kayışlı "İKİLİ" eylemi, Sayın Savcı'nın da görebileceği gibi, tam "CIMBIZLAMA" yöntemini gösteriyor. Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın dikte ederek Avukat Reyhan Kayışlı'nın yazdığı "SUÇ UYDURMA SUÇU" içeren şikâyet dilekçesi okunup, bir başka belgeye bakılmasa bile hukuk dışılık nettir. Örnekse:

* "...ÂDETA benden para sızdırmak ister gibi, anlamsız, gereksiz manevî tazminat dâvâları açıp, benden gelir kaynağı oluşturmak isteyen ve tam tamına 1100 kişiden müteşekkil bir 'LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ' görünümlü 'alternatifi hukuk' yapısı oluşturmuşlardır..."

"ÂDETA" sözcüğünü içeren bu söz öbeği, sıra yorum katıp "İFTİRA" 
atmaya gelince, "CIMBIZLAMA" operasyonuna uğrayarak tam kuşa çevrilerek şaşırtıcı derecede müthiş bir "suç havası" oluşturulmuştur:

"...ayrıca müvekkilin kendisinden 'para sızdırmak amacıyla' bir 'linç kampanyası örgütü' kurduğunu..." 

"ÂDETA" sözcüğü, sözlüğe kenar süsü olsun diye mi konulmuştur?... 
"ÂDETA=SANKİ" denklemini bütün ilköğretim öğrencileri bile bilir.

"SANKİ" sözcüğünü sözlükler nasıl tanımlar? Aynen şöyle tanımlar:

a) Soru cümlesinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılır.

b) Sorulu olmayan cümlelerde anlatılan düşüncenin gerçekte var olmayıp öyle sanıldığını gösterir.


c) Sözüm ona, sözde.


"Sadece hukuk bilimini değil, dil bilimini bile" sürekli kirletmiş Mustafa Şükrü Demirkanlı ile Av. Reyhan Kayışlı, Sayın Savcı ve/ya Sayın Yargıç tarafından "soruşturma ve/ya kovuşturma"ya uğramasalar bile, toplum ile tarih sahnesinde yargılanarak, "hem hukukçular ve hem de dilciler" tarafından eleştirileceklerdir... Bir hukukçu hukuka, bir dergi yöneticisi dile sahip çıkmadığı gibi, bir de bu değerlere karşıt hareket ederse, tabiî ki eleştirilmeyi anasının ak sütü gibi hak eder. Bu yüzden eleştiriyoruz. 

Mustafa Şükrü Demirkanlı, Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni ve bu derginin İnternet ortamındaki uzantısı www.tiyatrodergisi.com.tr adlı siteyi, her zaman için "ŞANTAJ ARACI" olarak kullanmaya özen göstererek, örnekse şu şahıslara karşı da "suç içeren eylem ve hareketler"de bulunmuştur:

COŞKUN BÜKTEL
FERİDUN ÇETİNKAYA
MEHMET CEMALETTİN BULUNMAZ
MELİH ANIK
RAHMİ DİLLİGİL

Başkaları da var... Bunlara yönelik suç içeren saldırılarda bulunmasına karşın, şimdilik kaydıyla, sadece, yalnız "TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET TİYATROLARI ESKİ GENEL MÜDÜRÜ SAYIN İ. RAHMİ DİLLİGİL", kendisi hakkında dâvâ açmıştır. Ancak, Mehmet Cemalettin Bulunmaz da, kendisi hakkında hem "KAMU HUKUKU DÂVÂSI" ve hem de "MANEVÎ TAZMİNAT DÂVÂSI" açacaktır...

Demirkanlı ile vekil Av. Reyhan Kayışlı, bizim aleyhimize düzenlenen "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYALARI"nın ögesidir... Bakınız:

a) "BİRİNCİ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" 
(http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2008/03/bir-iftirann-bataklk-anatomisi.html)

b) "İKİNCİ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI"
(www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm)

c) "ÜÇÜNCÜ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI"
(http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/search?q=HUKUKSAL+L%C4%B0N%C3%87+KAMPANYASI&max-results=20&by-date=true)

DELİLLER:
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/t.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/blog-post_8179.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/demirkanl-bulunmazn-istedigi-10000000.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/t_4444.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/blog-post_3685.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/bulunmaz-avukat-reyhan-kayslya-hukuk.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmazdan-eksik-karar-veren-sulh-ceza.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmaz-aslsz-ihbarc-demirkanlyla.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmaz-demirkanl-icin-kalem-oynatan_4.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/blog-post_2257.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/yargc-fusun-alca-her-davada-bulunmaz.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmaz-demirkanlnn-yalanclgn.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/blog-post_3938.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmazdan-35-sulh-ceza-mahkemesi_26.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmazdan-10-sulh-ceza-mahkemesi_26.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmaz-avukatlktan-para-kazanan.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bukemedikleri-bilegi-opemeyenler.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/bulunmaz-aslsz-ihbarc-mustafa-sukru_6284.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/bulunmaz-demirkanl-ve-onun-avukat_11.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/blog-post_3885.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/blog-post_4139.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/blog-post_9584.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/blog-post_4869.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/aslsz-ihbarc-mustafa-demirkanlnn-vekili.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmaz-reyhan-kayslnn-muvekkili_6275.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_2011.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_9584.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/burhan-gun-oguz-nazl-reyhan-kaysl_9677.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_10.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_3364.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_6128.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_8388.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/demirkanl-vekili-reyhan-kaysl-hukuki.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/burhan-gun-oguz-nazl-reyhan-kaysl_6547.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_12.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/coskun-buktel-hakimin-bir-baska.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/iftira-sanigi-demirkanlnn-katlamadg_12.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/aslsz-ihbarc-demirkanlnn-avukat-reyhan.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/esatoglu-taciz-suclamasyla.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_13.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmaz-reyhan-kayslya-hukuk.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmaz-asr-zorlayp-surekli-mesgul.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/t.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_3199.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_4082.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmaz-2500000-tl-isteyen-avukat_22.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_23.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_6523.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmazn-dava-acacag-reyhan-kaysl_24.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_29.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/t_29.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_3861.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_822.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_7852.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_4616.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_6975.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/bulunmazdan-aslsz-ihbarc-demirkanl-icin.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/t_15.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_8005.html


SONUÇ VE İSTEM: Anlaşılır belgelere, bilgilere, bulgulara, delillere, kanıtlara, kanunlara, olgulara ve tanıklara yaslanmak yerine, soyut bir dille kaleme alınan; adaleti, hakkı, hukuku, içtihadı, kanunu, mevzuatı saptırarak, karalama ve karakuşi yöntemlerine yaslanılarak hazırlanmış "HAKARET" suçu, "İFTİRA" suçu, "SUÇ UYDURMA" suçu ve "TEHDİT" suçu içeren sözüm ona şikâyet dilekçesini "ADLİYEYE KARŞI İŞLENMİŞ SUÇLAR" kategorisi olarak görüp reddettiğimiz gibi, müşteki ve vekilin soruşturma sonrası başlatılacak kovuşturmayla cezalandırılmasının (maddî ve manevî tazminat dâvâları açma hakkım saklı kalmak üzere) saygılarımla arz ve talep ediyorum... 31 Ocak 2014

HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ